Gelin der ki ben yaylaya göçeyim Pınarlardan soğuk sular içeyim Yare karşı ak göğsümü açayım Aç göğsümü yar gayrı sen açındı
Gelinin yüzünde ipek duvaklar Hani adadığın bunca adaklar Sultani kiraza benzer dudaklar Kirazlar da yetişmiş deşirindi
Evinin önünden yürüdüm yoldan Doğrulup baktım da ar ettim elden Yanakları farksız kırmızı gülden Kırmızı goncam gayrı açılındı
İnip gider şu bahçenin düzüne Halka halka sürme çekmiş gözüne Gelin oldum diye bakmaz yüzüme Yüzünü bari tenhada açındı
Havalandı gönül yüksek uçtu Sevdiğim görüp kaydı coştu Merhamet sahibi gerdanın açtı Sıçradı da canı tenim alındı
Her adam ne bilir aşkın halinden Bülbül vazgeçer mi gonca gülünden Şeker şerbet damlar tatlı dilinden Geçti dilber şu yolları dolandı
Yiğit eğlencesi güzelin genci Cefayı çok eder dilberlerin dinci Selvidir boyu dişleri inci Aptal oldu gene gönlüm delindi
Karac oğlan halimi kimse bilmez Her güzel de öğmeye layık olmaz Bu yalan dünyadır ki giden gelmez Hep gidenler şu toprağa belendi |